YALNIZLIK NE GÜRÜLTÜLÜ İŞMİŞ
ARKADAŞ…
Dışarıda
birileri çöp döküyor. Poşette akşamdan kalma bira şişeleri, çilink çilink…
Bir kurye
girdi sokağa, adres soruyor galiba…
Gümbür
gümbür müzik dinliyor birileri; gözünü sevdiğimin gençlik seramonileri…
Siren
sesleri… Allah yardımcı olsun diyor insan; belki ağız alışkanlığı, belki içten
bir temenni…
Direksiyon
yine bir bayanda, park edemedi galiba; birileri söyleniyor.
Misafir
geldi bir yere, zil ne de güzel şakıyor.
Dat,
daaattt, dattttt… Trafik sıkıştı sokağın başında…
Karşı
komşunun oğlu yine kızdırmış birilerini, carlıyor annesi.
Araba kapısı
kapandı, birileri pazar gezmesinden erken dönmüş belli…
Kargalar hep
böyle tuhaf mı gak’lardı?
Birileri
camlarını açıyor, birileri kepenk kapatıyor.
Sohbet
edenler var, ne güzel!
Yan tarafta
televizyon sesleri… Heh! Geldi simitçi… Çayımı simidimle olsun paylaşayım bari…
Bu nasıl bir
şehir sesi?
Yalnızlıktan
başım çatlıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder